Erkek egemen dünyada devamlı baskı altında kalan kadınlarımızın duygularını hiç anlayabiliyor muyuz? Karşı cinsin hakimiyeti altında ezilip, hor görülen ve bu sebepten yıpranan kadınlarımızın duyguları harap olmuş vaziyette… Hala gücün kendisinde olmayıp karşı cins üzerinde olduğuna inanmış ya da inandırılmış kadınlarımız olmakla birlikte şansa inanmayan, şansın sadece erkekte hüküm sürdüğüne inanan kadınlarımız var.
Çaresiz, ne yapabileceğini bilmeyen ama farkında olan kadınlarımız da oldukça fazla.. Öncelikle farkında oldukları için her birini kutluyorum. Farkındalığın bilinçli karar vermeye ve cesarete bir adım yakınlaştırdığına her zaman inanırım. Ama doğru kararlar verildiği sürece…
Her birimiz bize yük olan, dar düşünce zincirlerimizden birer birer kurtulmalıyız. Bunun için kendimize muhakkak inanmamız lazım. ‘’Hangi düşünceler beni köreltiyor?’’ ‘’Başkalarını sürekli dinlemenin bana artı bir getirisi var mı?’’ ‘’İnsanların boyunduruğu altına girmenin bana negatif dönüşleri neler?’’ ‘’Kalıplaşmış düşüncelerim bulunduğum durumdan beni nereye taşıdı.’’ Bunları sürekli kendimize sormalıyız, sormalıyız ki ilerleyebilelim. Bazılarımız erkeğin gücüyle, onun kendisine ve evine yaptığı katkılardan beslenip hiç bir girişim ve kendisini geliştirecek çaba harcamadan sadece tek bir kişiye yöneliyor. Bu da kalıplaşmış düşüncenin bir ürünüdür. Kendisini uzunca bir süre gözlemlese ve ben de bir şeyler yapabilirim dese, eminim çok da güzel şeyler başarıp, kendisi bile yaptıklarını hayretle ve gururla izleyecektir.
‘’Size bu konuda bir hayat hikayesi anlatacağım bu hikaye gibi gelsede gerçektir.’’
Nermin teyzem eşinden sürekli şiddet gören bir kadındı. Eşi sürekli şehir dışına gittiği için diyalogu neredeyse yok denecek kadar azdı. Buna rağmen çocuklarına yokluğunu hissettirmeden annesiyle birlikte bakıyordu. Bir gün yaşadığı sıkıcı hayatını değiştirmeye karar verdi. Annesin de desteğiyle önce şehrinde bulunan meslek edindirme kursularına yazıldı daha sonra açıköğretim okuyarak yarım kalan eğitimini tamamlamaya karar verdi. Gün geçtikçe özgüveni yerine gelmeye ve kendisini daha iyi hissetmeye başladı. Eski Nermen teyzem gitmiş yerine bambaşka biri gelmişti sanki… Şimdi hayata umut dolu bakıyor, kendisini sürekli geliştirerek bol bol kitap okuyor ve en önemlisi de herkese örnek oluyor.
‘’Yaşadığımız her olumsuz deneyim tecrübe edildiği sürece ileri ki zamana güzel bir yatırım.’’
Yatırımlarımızı başkalarına değil, kendimize yaptığımız sürece gelişiriz. Bu yüzden yaşantımız da bir şeyler değişmeli, gelişmeli ve büyümeli… İzin verin kendinize, yaşanmışlıklarınızı bir kenara koyun ve ‘’kendim için bundan sonra ne yapmalıyım?’’ deyin.
Özlem ÖZTULUM
Eki 18 2013
Duygularıyla Kadınlarımız
Erkek egemen dünyada devamlı baskı altında kalan kadınlarımızın duygularını hiç anlayabiliyor muyuz? Karşı cinsin hakimiyeti altında ezilip, hor görülen ve bu sebepten yıpranan kadınlarımızın duyguları harap olmuş vaziyette… Hala gücün kendisinde olmayıp karşı cins üzerinde olduğuna inanmış ya da inandırılmış kadınlarımız olmakla birlikte şansa inanmayan, şansın sadece erkekte hüküm sürdüğüne inanan kadınlarımız var.
Çaresiz, ne yapabileceğini bilmeyen ama farkında olan kadınlarımız da oldukça fazla.. Öncelikle farkında oldukları için her birini kutluyorum. Farkındalığın bilinçli karar vermeye ve cesarete bir adım yakınlaştırdığına her zaman inanırım. Ama doğru kararlar verildiği sürece…
Her birimiz bize yük olan, dar düşünce zincirlerimizden birer birer kurtulmalıyız. Bunun için kendimize muhakkak inanmamız lazım. ‘’Hangi düşünceler beni köreltiyor?’’ ‘’Başkalarını sürekli dinlemenin bana artı bir getirisi var mı?’’ ‘’İnsanların boyunduruğu altına girmenin bana negatif dönüşleri neler?’’ ‘’Kalıplaşmış düşüncelerim bulunduğum durumdan beni nereye taşıdı.’’ Bunları sürekli kendimize sormalıyız, sormalıyız ki ilerleyebilelim. Bazılarımız erkeğin gücüyle, onun kendisine ve evine yaptığı katkılardan beslenip hiç bir girişim ve kendisini geliştirecek çaba harcamadan sadece tek bir kişiye yöneliyor. Bu da kalıplaşmış düşüncenin bir ürünüdür. Kendisini uzunca bir süre gözlemlese ve ben de bir şeyler yapabilirim dese, eminim çok da güzel şeyler başarıp, kendisi bile yaptıklarını hayretle ve gururla izleyecektir.
‘’Size bu konuda bir hayat hikayesi anlatacağım bu hikaye gibi gelsede gerçektir.’’
Nermin teyzem eşinden sürekli şiddet gören bir kadındı. Eşi sürekli şehir dışına gittiği için diyalogu neredeyse yok denecek kadar azdı. Buna rağmen çocuklarına yokluğunu hissettirmeden annesiyle birlikte bakıyordu. Bir gün yaşadığı sıkıcı hayatını değiştirmeye karar verdi. Annesin de desteğiyle önce şehrinde bulunan meslek edindirme kursularına yazıldı daha sonra açıköğretim okuyarak yarım kalan eğitimini tamamlamaya karar verdi. Gün geçtikçe özgüveni yerine gelmeye ve kendisini daha iyi hissetmeye başladı. Eski Nermen teyzem gitmiş yerine bambaşka biri gelmişti sanki… Şimdi hayata umut dolu bakıyor, kendisini sürekli geliştirerek bol bol kitap okuyor ve en önemlisi de herkese örnek oluyor.
‘’Yaşadığımız her olumsuz deneyim tecrübe edildiği sürece ileri ki zamana güzel bir yatırım.’’
Yatırımlarımızı başkalarına değil, kendimize yaptığımız sürece gelişiriz. Bu yüzden yaşantımız da bir şeyler değişmeli, gelişmeli ve büyümeli… İzin verin kendinize, yaşanmışlıklarınızı bir kenara koyun ve ‘’kendim için bundan sonra ne yapmalıyım?’’ deyin.
Özlem ÖZTULUM
By Özlem • Yazılarım 0 • Tags: duygular, eğitim, gelişim, kadınlar